MUTLU SONLA BİTEN HİKAYENİN HEYKELİ, BREMEN MIZIKACILARI

Bremen Mızıkacıları öyküsünü bilmeyen yoktur. Dönemin çocuklarının severek dinlediği bir öykü, sonu ile mutlu eden bir hikaye. Almanya’nın Bremen şehrinde adeta simge gibi yıllardır kendini gösteren heykel olan Bremen Mızıkacıları, edebiyata iz bırakmış bir öykünün temsilidir. Bremen şehri denilince onu tam anlamıyla tanımlayan ve şehre her yıl binlerce turist çeken Bremen Mızıkacıları heykeli, bir sanat eserinin yine sanat ile buluşmasının harmonisidir.

Bremen Mızıkacıları, 1819 yılında Grimm Kardeşler’in (Jacob Grimm-Wilhelm Grimm) yazmış olduğu bir hikayedir. Yazıldığı günden tutun da günümüze kadar öneminden hiçbir şey kaybetmeyen, hala pek çok çocuğun bildiği ve hatta ezberlediği bu masal, edebiyat tarihine de iz bırakmıştır. Pek çok kişinin ezbere bildiği bu öykü, 4 kafadar hayvanın hayatını anlatır. Bu masal Fabl tarzında yazılmıştır. Fabl kısaca açıklamak gerekirse; kişileri çoğunlukla hayvanlardan seçilmiş olan ve sonunda hayati ders veren öykülere verilen isimdir. Hikayenin ana konusu; bir eşek, köpek, horoz ve kedi arasında geçer. Sahipleri tarafından kötü muamele gören ve yaşlandıkları için öldürülme korkusu bulunan bu 4 hayvanın evden kaçıp Bremen’e giderek müzisyenlik yapmayı hayal etmelerini anlatmaktadır. Yola çıkan eşek, kedi, köpek ve horoz yakın arkadaşlar olurlar. Bir anne ve kızının yaşadığı eve girmek isteyen haydutlar, bu 4 hayvanın üst üste çıkmış olduğu görüntü karşısında onları canavar zanneder ve oradan uzaklaşırlar. Evi korumuş olan hayvanlar sayesinde bir daha buraya ne hırsız ne de haydutlar adım atar. Ve hayvanlar bu evde mutlu mesut, kendi özgürlükleri ile yaşamaya başlarlar. Görüntüleri ise, eşek onun üzerinde köpek, köpeğin üzerinde kedi ve onun da üzerinde horoz olacak şekilde oluşturulmuştur. Bu şekilde şarkı söyleyen hayvanlar, tarihe damga vurmuş bir heykel olarak da akıllara kazınmıştır. Grimm Kardeşler, yazdıkları bu halk masalı ile 7’den 77’ye herkesin beğenisini kazanmıştır.

Bremen Mızıkacıları Hikayesinin Önemi

Hikaye içerdiği kültürel değerler bakımından adeta ders niteliğinde kaleme alınmış bir eserdir. Bunun yanı sıra insanların hayvanlara karşı takındığı kötü tavrın hayvanlar üzerindeki olumsuz etkisinin anlatıldığı bu masal vermiş olduğu ders ile de önemli eserler arasında yer almaktadır. Arkadaşlık, dayanışma ve müzik gibi değerlerin hayvanlar üzerinden ele alınması ile örnek bir masal olma özelliği taşıyan Bremen Mızıkacıları’nın günümüze kadar pek çok filmi, çizgi filmi, animasyonu, tiyatrosu ve müzikalleri yapılmıştır. Hikayenin farklı uyarlamalarının da ilgiyle izlendiği bu eser, unutulmaz yapıtlar arasında yerini almıştır.

Bremen Mızıkacıları Heykelinin Öyküsü

Hikayenin sevilmesi ve herkesçe beğenilmesi sonucu, heykeltraş Gerhard Marcks hikayenin geçtiği Bremen’de bu 4 kafadarın heykelini yapmak ister. Tamamen bronzdan yapılmış heykel, hikayede anlatıldığı gibi eşek onun üzerinde köpek, köpeğin üzerinde kedi ve kedinin de üzerinde horoz olacak şekilde oluşturulmuştur. 1953 yılında yapılan bu heykel, Bremen’i adeta ziyaretçi çeken bir şehir haline getirmiştir. Çünkü Bremen, Almanya’nın en küçük eyaletlerinden biridir. Liman kenti olsa da ziyaretçi bakımından diğer yerlere göre daha az işlevsellik içermektedir. Ancak yapılan Bremen Mızıkacıları Heykeli ile binlerce turistin ilgisini çekmeyi başaran Bremen, adeta bu heykel ile anılmaya başlanmıştır. Bremen’i ziyaret edenlerin %90’ı heykeli görmeye gitmektedir. Ve dünyanın pek çok yerinde güzel bir anıt, yapı, heykel önünde poz verme ve onu fotoğraflama düşüncesi Bremen Mızıkacıları için de geçerli olmuştur. Bremen’i ziyaret eden herkesin galerisinde mutlaka bu heykel önünde verilmiş bir poz bulunmaktadır.

Bir masalın sanat eserine dönüştürülmesi fikrinin, o eserin değerini artıran önemli özelliklerdendir. Masalı okuyup fazlasıyla beğenmiş olan heykeltraş Gerhard Marcks, hayalini sonunda gerçekleştirmiş ve Bremen Mızıkacıları heykelini insanlar ile buluşturmuştur.

Peki Bremen Mızıkacıları Heykeli Şans mı Getiriyor?

Kimine göre şansa inanılmaz, kimisi için de şans hayatın getirileri arasındadır. Kimisi bazı basit ritüeller ile şansını artırmak ya da şans edinmek ister kimisi içinse bu düşünceler tamamen hurafedir. Sizler ne düşünüyorsunuz bilemeyiz ancak Bremen Mızıkacıları Heykeli’nin kimilerine göre şans getirdiğine inanılıyor. Bazı turistler Bremen’e giderek özellikle heykeli ziyaret etmek istiyor. Çünkü heykeldeki eşeğin ayağından tutmak ve dilek dilemek, o dileğin gerçek olacağı anlamı taşıyormuş. Heykelin diğer taraflarına nazaran eşeğin ayaklarının daha parlak olması mıdır bu inanışı doğuran bilemeyiz ancak eşeğin iki ayağını aynı anda iki elle tutmak ve ovalamak gerekiyormuş. Hatta bir rivayete göre eğer eşeğin ayakları aynı anda tutulmazsa dilekler gerçekleşmezmiş. Eş zamanlı olarak bu işlemi yapmak gerekiyormuş.

Eğer yolunuz Bremen’e düşerse mutlaka Bremen Mızıkacıları’nı ziyaret etmelisiniz. Ve eğer şansa aynı zamanda ritüellere inanıyorsanız da heykeldeki eşeğin ayaklarını tutarak dilek dilemeyi ihmal etmeyin.

Kaleme alındığı dönemde ve sonrasında önemini hiç kaybetmeyen Bremen Mızıkacıları, heykeli ile de tam anlamıyla unutulmazlar arasındaki yerini almıştır. Masal kahramanlarının hayvandan seçilmesi ve hayvanları ele alarak verilen dersler, günümüzde de bu kitabın mutlaka okunması gerektiğini göstermektedir. Sanata duyulan saygının güzel bir örneği olan heykel ise, bu ölümsüz eseri her daim canlı tutacak bir özellik göstermektedir.

Default image
Otomatik Portakal

Leave a Reply